DENETİM TERİMLERİ (TÜRKÇE - TÜRKÇE, İNGİLİZCE, FRANSIZCA)

 

ÇEVİREN

SACİT YÖRÜKER

SAYIŞTAY UZMAN DENETÇİSİ - ARAŞTIRMA ve TASNİF GRUBU ŞEFİ

 

A B D E F G H i K M ö P R S Ş T U V Y 

  • A
  • Akış diyagramı

    (İng.) Flow-charting

    (Fr.) Diagramme de circulation

    Prosedürlerin, bilgilerin ve dokümanların akışını gösteren diyagram. Bu teknik karmaşık akışların ya da prosedürlerin özet olarak anlatımına imkân verir.
    Anahtar (önemli) denetim noktaları

    (İng.) Key audit points

    (Fr.L) Points de contrôle clès

    Prosedürlerin ve işlemlerin çok önemli aşamalarındaki hataları önleme ve ortaya çıkarma bakımından bir sistemde temel rol oynayan denetim noktaları.
    Analitik inceleme prosedürü

    (İng.) Analytical review procedure

    (Fr.) Contrôle analytique

    Ek denetimler (örneğin, maddi doğruluk testleri) yapılması gereğine işaret eden tutarsızlıkları belirlemek üzere hesaplardaki değişimlerin ve rasyoların kronolojik karşılaştırılmasını ve analizini içeren prosedür.
  • B
  •  
    Bağımsızlık

    (İng.) Independence

    (Fr.) Indépendance

    Bir denetim kurumuna ve denetçilerine, herhangi bir dış müdahale olmaksızın, kendilerine verilen denetim yetkilerine uygun olarak davranabilme anlamında tanınan özgürlük.
    Belirli denetim görevi

    (İng.) Audit task

    (Fr.) Tâche de contrôle

    Belirli denetim hedeflerini gerçekleştirmek üzere denetim programı içinde açıkça seçilmiş bir konunun incelenmesi.
    Belli bir faaliyete yönelik denetim

    (İng.) Selective audit

    (Fr.) Contrôle orienté

    Özelliği olan faaliyete veya hata ya da yolsuzluk olasılığı çok yüksek bir faaliyete odaklanan denetim.
    Bildirim mektubu

    (İng.) Letter of notification

    (Fr.) Lettre de notification

    Denetimin amacını ve kapsamını, yetkili denetçilerin isimlerini ve bunların görev sürelerini bildirmek üzere denetim kurumu tarafından denetlenene gönderilen mektup.
    Bilgisayar denetimi

    (İng.) Computer audit

    (Fr.) Contrôle informatique

    Veri taşıyıcılarında kayıtlı verilere ilişkin olan ve bilgisayar ortamını (uygulama dosyaları, yönetim sistemleri ve yazılım paketleri) değerlendirmeyi içeren denetim.
     Bilgisayar uygulama dosyaları

    (İng.) EDP applications

    (Fr.) Applications informatiques

    Belli bir alana uygulanan program ya da program seti. Örneğin; bir ücret sistemi ya da bir envanter sistemi.
    Bir hesabın kontrolu

    (İng.) Checking of an account

    (Fr.) Pointage d’un compte

    Bir hesap üzerinde yürütülen (ve hesaba dahil) işlemlerin doğruluğunun ve eksiksizliğinin kontrolu faaliyeti.
    Bulguların bildirimi

    (İng.) Statement of findings

    (Fr.) Relevé des constatations

    Bkz. Denetim mektubu.
    Bütçe

    (İng.) Budget

    (Fr.) Budget

    Belli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirilmesi öngörülen programlanmış faaliyetlerin rakamsal ve finansal olarak ifadesi. Bütçe, gelecekteki faaliyetleri planlar ve elde edilen sonuçları bunlar gerçekleştikten sonra kontrol eder.
    Bütçenin kontrolu

    (İng.) Budgetary control

    (Fr.) Contrôle budgétaire

    Bir kuruma bütçe veren makamın, bu bütçenin tahminlere, verilen izinlere ve kurallara uygun olarak uygulanmış olduğunu sağlama bakımından yaptığı kontrol.
  • D
  •  
    Denetçi

    (İng.) Auditor

    (Fr.) Auditeur, Contrôleur

    Denetimi yürütmekle ve bunu tamamladıktan sonra onun hakkında rapor yazmakla görevli kişi
    Denetim

    (İng.) Audit

    (Fr.) Contrôle, Révision, Vérification

    Bir kuruluşun faaliyetlerinin ve işlemlerinin hedeflere, bütçelere, kurallara ve standartlara uygun olarak yürütülmesini ya da işlemesini güvence altına almak üzere incelenmesi. Bu incelemenin amacı, düzenli aralıklarla, düzeltici önlemi gerektirebilecek sapmaların belirlenmesidir.
    Denetim alanı

    (İng.) Audit field

    (Fr.) Champ du contrôle

    Denetim konusunun ve periyodunun saptanması ve ayrıca uygulanacak denetimin niteliğinin belirlenmesi (örneğin, 1989 yılındaki belli işlemlerin yasalara uygunluk ve/veya düzenlilik yönünden denetimi). Konu ya bütünüyle bir kuruluş (kamu kurumu, teşebbüs, proje vs. ) ya da bu kuruluşun bir bölümü veya fonksiyonu olabilir.
    Denetim bilgisayar programı (yazılımı)

    (İng.) Audit software

    (Fr.) Logiciel de contrôle

    Denetçilere bilgisayar dosyaları üzerinde veri işleme çalışması (işlem) yapma imkânı veren ve denetim alanına uygulanan bütün programlar. Örneğin:

    toplama;

    sınıflandırma;

    tabakalar halinde düzenleme (katmanlama);

    tesadüfî ya da istatistikî örnekleme;

    değiştirme;

    birçok dosya içereklerinin karşılaştırılması;

    kriterlere dayalı seçim.

    Denetim bulguları

    (İng.) Audit findings

    (Fr.) Constatations de contrôle

    Sonuçlar çıkarılmak üzere denetim sırasında denetçi tarafından bulunan ve kaydedilen önemli olgular
    Denetim el kitabı

    (İng.) Audit manual

    (Fr.) Manuel d’audit

    Denetçilerin uymaları gereken denetim metod ve teknikleri ile denetim standartlarını detayları ile açıklayan kılavuz. Denetim el kitabı, bir denetim kurumunun tüm denetçilerinin (denetim olayına) koordineli ve uyumlu yaklaşımını sağlamak için vazgeçilmez bir enstrümandır.
    Denetim izi

    (İng.) Audit trail

    (Fr.) piste de contrôle

    Verilerin yönetim ve iç kontrol sistemine girişlerinden çıkışlarına kadar izlenmelerine imkân veren yol.
    Denetim kapsamını belirten paragraf

    (İng.) Audit scope paragraph

    (Fr.) Paragraphe de délimitation du contrôle

    Denetim raporunun giriş paragrafı. Bu paragrafta denetçi, kendisine sunulan hesaplar ve mali tablolar hakkında nasıl bir görüş (kanaat) bildirebilecek durumda olduğunu göstermek üzere denetiminin alanını ve kapsamını tanımlamaktadır.
    Denetim kurumu

    (İng.) Audit institution

    (Fr.) Institution de contrôle

    Görevlendirme, oluşturulma ve organize edilme şekline bakılmaksızın yasaya uygun olarak dış denetim fonksiyonları icra eden kamu kurumu
    Denetim mektubu

    (İng.) Audit letter

    (Fr.) Lettre de contrôle

    Denetim kurumu olarak bir taahhüdü göstermeksizin denetçi tarafından denetlenene gönderilen ve denetim bulgularını içeren özel not. Bu notta:

    sonraki sonuçlar için potansiyel konu değeri taşıyan nitelikteki bulgular, veya

    denetim sırasında ortaya çıkarılan ikinci derecedeki zayıflıklar ve bunların nasıl giderilebileceğine ilişkin tavsiyeler yer alır.

     Denetim metodları

    (İng.) Auditing methods

    (Fr.) Méthodes de contrôle

    Denetimin ve denetimin yürütülme tarzının dayandırıldığı bütün prensipler ve kurallar. Ayrıca bkz. Denetim prosedürleri ve teknikleri.
    Denetim notu

    (İng.) Audit memorandum

    (Fr.) Synthèse de contrôle

    Bkz. Denetim bulguları
    Denetim planlama notu

    (İng.) Audit planning memorandum

    (Fr.) Plan d’enquête

    Amaçları:

    genel denetim hedeflerini saptamak;

    genel yaklaşımı ve denetim alanını belirlemek;

    denetimi yürütmek üzere yapılan temel tercihlere ilişkin spesifik dokümantasyonu sağlamak;

    olan belge.

    Denetim planlama notu ve bu notta daha sonra yapılan değişiklikler denetim kurumunun yetkili makamınca onaylanmalıdır.

    Denetim planlaması

    (İng.) Audit planning

    (Fr.) Planification du contrôle

    Denetim görevlerinin yönetimi için gerekli enstrümanların belirlenmesi (Örneğin, denetim planlama notu, denetim programları ve kaynak bütçeleri)
    Denetim programı

    (İng.) Audit programme

    (Fr.) Programme de contrôle

    Aşağıdaki unsurları belirleyen doküman:

    denetlenecek sistemler, dokümanlar ve mali tablolar;

    spesifik denetim hedefleri;

    denetimin kapsamı;

    yürütülecek çalışmanın çeşitli aşamalarının detayları ve uygulanacak denetim prosedürleri.

    Denetim programı, yürütülecek çalışmanın niteliğini ve kapsamını mantıki bir sıra içinde ayrıntılı olarak açıklar ve dolayısıyla:

    denetim sonuçlarıyla neticelenen çalışmaya bir dayanak olarak işlev görür;

    yürütülen çalışmanın kontrolunu ve izlenmesini kolaylaştırır;

    denetçilerin çalışmalarını en etkin bir şekilde organize eder.

    Denetim prosedürleri

    (İng.) Audit procedures

    (Fr.) Procédures de contrôle

    Faaliyetlerin kronolojik ve rasyonel bir düzene göre yürütülmesine imkân veren denetim programı içinde seçilmiş bütün denetim metodları ve teknikleri
      Denetim raporu

    (İng.) Audit report

    (Fr.) Rapport de contrôle, Suite

    Denetim kurumunun yada denetçinin, denetlenenin veya diğer yetkili makamların dikkatlerine sunmada yarar gördüğü bulguların, sonuçların ve gerekli ahvalde tavsiyelerin yazılı anlatımı. Denetlenenin cevapları denetim raporuna eklenebilir.
    Denetim riski

    (İng.) Audit risk

    (Fr.) Risque de contrôle

    Denetçinin bir hata ya da yolsuzluğu tasdik etme veyahut ortaya çıkaramama olasılığı
    Denetim sahası

    (İng.) Audit sphere

    (Fr.) Domaine d’investigation

    Bkz. Denetim alanı
    Denetim sonuçları

    (İng.) Audit conclusions

    (Fr.) Conclusions de contrôle

    Kendi bulgularına açık bir atıfta bulunarak, denetlenen bilginin doğruluk ve güvenilirlik derecesi hakkındaki denetçi görüşünün özet olarak ifadesi. Denetim sonuçlarında denetçi, gözlenen zayıflıkların etkisini, bunların arzedebileceği riskleri ve bu risklerin etkilerini değerlendirir.
    Denetim standartları

    (İng.) Audit standards

    (Fr.) Normes de contrôle

    Gerçekleştireceği hedefler, uygulayacağı denetim prosedürleri ve teknikleri, hazırlamak durumunda olduğu rapor ve iş kalitesi bakımından denetçinin uyması gereken kurallar.
    Denetim tavsiyeleri

    (İng.) Audit recommendations

    (Fr.) Recommandations de contrôle

    Denetim sırasında belirlenen zaafların giderilmesine yönelik olarak denetim kurumu ya da denetçi tarafından önerilen uygulanabilir düzeltici önlemler
    Denetim teknikleri

    (İng.) Audit techniques

    (Fr.) Techniques de contrôle

    Denetçinin (denetim için) gerekli bilgileri toplamada yararlandığı araçlar.
    Denetim testi

    (İng.) Audit test

    (Fr.) Test de contrôle

    Spesifik bir denetim hedefine ulaşılıp ulaşılmadığını belirlemek amacıyla seçilmiş bir ögenin test edilmesi.
    Denetimin derinliği

    (İng.) Audit depth

    (Fr.) Profondeur du contrôle

    Bkz. Denetimin hassaslık derecesi
     Denetim genişliği

    (İng.) Audit extent

    (Fr.) Étendue du contrôle

    Önceden belirlenmiş denetim alanı. Denetimin kapsamı öngörülen denetim prosedürlerinin boyutlarını ve kesinliğini belirlemeyi mümkün kılmayı amaçlar. Bu kavram, yapılacak işlerde denetim sonuçlarının hatalı olma riskinin denetçi açısından kabul edilebilir olmasını mümkün kılacak şekildeki mantıkî bir sınırlamayı içerir. Bkz. Denetim planlama ve denetim programı notu.
    Denetimin genişliği

    (İng.) Extent of the audit

    (Fr.) Délimitation du contrôle

    Bkz. Denetim genişliği.
    Denetimin hassaslık derecesi

    (İng.) Audit intensity

    (Fr.) Intensité du contrôle

    Uygulanan denetim prosedürlerindeki kesinlik derecesi. Hassaslık derecesi, incelenecek örneklemenin büyüklüğünü ya da denetlenen unsurların kapsanma oranını belirler.
    Denetimin kapsamı

    (İng.) Audit scope

    (Fr.) Étendue du contrôle

    Bkz. Denetim genişliği.
    Denetimin tamamlanmasından sonraki kalite kontrolu

    (İng.) Post-audit quality review

    (Fr.) Evaluatıon a posteriori de la qualité du contrôle

    Denetim sonuçlarının sağlam biçimde temellendirildiğini ve denetimin yürürlükteki standartlara ve belirlenen hedeflere uygun biçimde yürütüldüğünü güvence altına almaya yönelik olarak tamamlanmış denetimin bağımsız şekilde değerlendirilmesi.
    Denetlenen

    (İng.) Auditee

    (Fr.) Entité contrôlée

    Dış denetime konu olan organizasyon, program, fonksiyon ya da proje.
    Destekleyici dokümanlar

    (İng.) Supporting documents

    (Fr.) Pièces justificatives

    İşlemlerin ve gerçekleşmiş ve/veya faaliyetlerin kaydedilmiş olduğunu destekleyen dokümanlar ve kanıtlayıcı belgeler.
    Dış denetim

    (İng.) External audit

    (Fr.) Audit externe, Contrôle externe

    Dış ve denetlenenden bağımsız bir organ tarafından yürütülen denetim ki bunun amacı hesapların ve mali tablolar ile işlemler ve mali yönetimin düzenliliği ve mevzuata uygunluğu hakkında kanaat (görüş) bildirmek ve rapor vermektir.
     Dış denetimin aşamaları

    (İng.) External audit phases

    (Fr.) Phases du contrôle externe

    Bir dış denetim genellikle birbirini izleyen şu aşamalardan oluşur:
    1. genel araştırma;
    2. ön inceleme;
    3. denetimin planlanması;
    4. sistemlerin incelenmesi;
    5. denetimin yürütülmesi;
    6. karşıt görüş prosedürü;
    7. denetim bulguları, sonuçları, tavsiyeleri ve raporları;
    8. izleme
    Düzenlilik denetimi (Kanada uygulaması)

    (İng.) Regularity audit (Canadian)

    (Fr.) Contrôle de régularité (Can.)

    Bkz. Mali denetim.
  • E
  •  
    Esasa ilişkin

    (İng.) Fundamental

    (Fr.) Fondamental

    Hesaplara ve mali tablolara ilişkin bulgunun niteliğinin mali tabloların bütünüyle değeri hakkında kuşkuya yol açması ve denetçinin tatmin edici bir sonuca ulaşmasını imkânsız kılması. Bu durum hesapların tasdikinin reddi için bir gerekçe oluşturabilir.
    Etkinlik

    (İng.) Effectiveness

    (Fr.) Efficacité

    Maliyet-etkin şekilde hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı.
  • F, G
  •  
    Faaliyet denetimi

    (İng.) Operational audit

    (Fr.) Contrôle opérationnel

    Bkz. Performans denetimi.
    Genel araştırma

    (İng.) General study

    (Fr.) Étude générale

    Bu araştırma, ön incelemeden önce yapılır ve denetlenen kurumun genel anlamda tanınmasına içerir.
      Genel denetim hedefi

    (İng.) General audit objective

    (Fr.) Objectif général de contrôle

    Erken planlama aşaması sırasında denetçi tarafından belirlenen ve aşağıdaki hususların kalitesini kontrol etme imkânı veren hedef:
    1. yetki ve muhasebe işlemlerinin kaydı;
    2. varlıkların korunması;
    3. girişlerde periyodik koşutluk;
    4. mali yönetim.
    Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri

    (İng.) Generally accepted accounting principles

    (Fr.) Principes comptables généralement admis

    Muhasebe standartlarına uyumla ilgili olarak mesleki kuruluşların ya da organların kabul ettiği ve muhasebenin dayandığı genel prensipler. Örneğin; para biriminin değerinde istikrar prensibi, uygulanan metodlarda süreklilik prensibi, ihtiyatlılık kavramı, samimiyet prensibi, gayri safilik prensibi vb.
    Güncel denetim dosyası

    (İng.) Current audit file

    (Fr.) Dossier courant

    Denetçi tarafından toplanan bütün bilgileri içeren ve raporun hazırlanmasında yararlanılan dosya. Bu dosya yürütülen çalışma için kanıt sağlamaya imkân verir ve çalışmanın izlenmesini kolaylaştırabilir. Güncel denetim dosyaları genellikle aşağıdaki bölümleri kapsar:
    1. dosya planı;
    2. denetlenenlere gönderilen raporlar;
    3. bulgular, sonuçlar ve tavsiyeler;
    4. yürütülen çalışmayı destekleyen kanıtlayıcı dokümanlar;
    5. denetim programları;
    6. denetim planlama notu.
  • H
  •  
    Harcanan paranın karşılığı denetimi

    (İng.) Value-for-money auditing

    (Fr.) Contrôle de l’optimisation des ressources

    Bkz. Performans denetimi.
    Hesap verme sorumluluğu

    (İng.) Accountability

    (Fr.) Obligation de rendre compte

    Kendisine emanet edilen fonların, bu fonların verilme şartları çerçevesinde yönetildiğini ve kontrol edildiğini göstermek üzere denetlenen bir kişi ya da kuruluşa yüklenen sorumluluk.
    Hesapların denetimi

    (İng.) Accounts audit

    (Fr.) Contrôle des comptes

    Bkz. Mali (finansal) denetim
    Hesapların tasdiki

    (İng.) Certifying of accounts

    (Fr.) Certification des comptes

    Bkz. Tasdik (doğrulama) fonksiyonu.
  • İ
  •  
    İç denetim

    (İng.) Internal audit

    (Fr.) Audit interne

    Kurum bünyesinde bulunan ve kurum yönetimi tarafından olası yolsuzlukları, hataları ve verimsiz uygulamaları en aza indirmek amacıyla kurumun sistemlerini ve prosedürlerini kontrol etmek ve değerlendirmek üzere görevli bulunan birim (veya faaliyet). İç denetim örgüt içinde bağımsız olmalı ve doğrudan yönetime rapor vermelidir.
    İç kontrol

    (İng.) Internal control

    (Fr.) Contrôle interne

    Bütçeye ve yürürlükteki kurallara uyulmasına, varlıkların korunmasına, muhasebe kayıtlarının geçerliliğinin ve samimiyetinin sağlanmasına ve özellikle mali bilgileri uygun zamanda kullanıma hazır halde bulundurarak yönetsel kararların kolaylaştırılmasına imkân veren prosedürler ve araçlar bütünü.
    İçinde giderek izleme prosedürü

    (İng.) Walk-through procedure

    (Fr.) Test de cheminement

    Kayıtlı olduğu şekliyle bir sistem tasvirinin eksiksiz olup olmadığının her tip için bir işlem seçilerek ve bu işlem denetlenenin sistemi içinde izlenerek yapılan kontrol prosedürü.
    İnceleme alanı

    (İng.) Area of investigation

    (Fr.) Périmètre d`investigation

    Hem denetim faaliyet sahası hem de denetim kapsamı dikkate alınarak belirlenen alan. İnceleme alanı, denetlenen kuruluşa ve planlanan denetimin niteliğine göre denetim konularının sınırlarını açık bir biçimde belirler.
    İnsan kaynağı bütçesi

    (İng.) Human resource budget

    (Fr.) Budget des ressources humaines

    Yürütülecek denetimin çeşitli bölümlerini ve her bir denetim personelinin her bir bölümde harcayacağı zamanı gösteren plan. Yapılan işte harcanan fiili zamanın da kaydedilmesi gerekir.
    İnsan kaynağı planlaması

    (İng.) Human-resource planning

    (Fr.) Planification des ressources humaines

    Bir kuruluşa, hedeflerini gerçekleştirmek üzere, öngörülen zamanda ve mahalde gereken becerilere sahip uygun sayıda personelden yararlanma imkânı sağlayan sistemler ve prosedürler.
    İnsan kaynağı tahsisi

    (İng.) Human-resource allocation

    (Fr.) Allocation des ressources humaines

    Bkz. İnsan kaynağı bütçesi
    İzleme

    (İng.) Follow-up

    (Fr.) Suivi

    Belirli bir zaman diliminden sonra, denetlenenin denetim raporundaki sonuçlar ve tavsiyeler doğrultusunda yürüttüğü faaliyetlerin ve aldığı önlemlerin denetçi tarafından sistemli bir biçimde incelenmesi ve değerlendirilmesi.
  • K
  •  
    Kamu fonlarının rasyonel kullanımı

    (İng.) Sound use of public funds

    (Fr.) Bon emploi des fonds public

    Bkz. Mali yönetimin denetimi.
    Kanıt

    (İng.) Evidence

    (Fr.) Informations probantes

    Bir bulguyu ya da sonucu biçimlendirirken ve raporunu kaleme alırken denetçinin temel aldığı dokümanter kanıt ve diğer anlamlı bilgi.
    Kapsamlı (bütünleşik) denetim

    (İng.) Comprehensive auditing

    (Fr.) Contrôle integré

    Mali denetimi ve performans denetimini eş zamanlı olarak yürütmeyi içeren denetim seti.
    Karşıt görüş prosedürü

    (İng.) Contradictory procedure

    (Fr.) Procédure contradictoire

    Belli bir zaman dilimi içinde yazılı cevap talebiyle (taslak) denetim mektuplarının ya da raporlarının denetlenene gönderilmesine ilişkin prosedür. Uyuşmazlık konularını aydınlığa kavuşturmak amacıyla yapılacak ikili müzakereler cevap öncesinde gerçekleştirilebilir.
    Koordineli denetim

    (İng.) Coordinated auditing

    (Fr.) Contrôle coordonné

    Görevleri çakıştığında iş programlarının ve sonuçların karşılıklı bildirimi ve denetime yönelik mevcut kaynakların optimizasyonu amacıyla araçların bir araya getirilmesi suretiyle iç ve/veya dış denetimler arasında yapılan işbirliği.
  • M
  •  
    Maddi doğruluk testi

    (İng.) Substantive test

    (Fr.) Sondage de corroboration

    Diğer testlere (örneğin, uygunluk testleri ve analitik kontrol prosedürleri) ilaveten sistem tabanlı denetimin parçası olarak kullanılan denetim metodu. Maddi doğruluk testleri kural dışı işlemlerin doğrudan ve ayrıntılı bir şekilde gün ışığına çıkarılmasına imkân sağlar.
    Mali denetim

    (İng.) Financial audit

    (Fr.) Contrôle financier

    Hesaplar ve mali tablolar ile işlemlerin düzenliliğinin ve mevzuata uygunluğunun bir denetçi tarafından incelenmesi ki bu inceleme bir kanaat bildirebilme veya bildirememe ile sonuçlanır. Bu denetim şunları kapsar:
    1. denetlenenin hesaplarının ve mali tablolarının aşağıdaki noktaların belirlenmesi bakımından incelenmesi:
    1. bütün işlemlerin ve yalnızca bu işlemlerin, kuralına uygun şekilde taahhüde bağlanıp bağlanmadığı, tahakkuk ettirilip ettirilmediği, bunlar için ödeme emri verilip verilmediği ve kayda geçirilip geçirilmediği;
    2. eksiksiz kayıt yapmak ve varlıkları (örneğin, (i)nakit, (ii)yatırımlar, (iii)sabit kıymetler, (iv)stoklar) korumak için uygun önlemlerin alınıp alınmadığı;
    1. aşağıdaki hususların sağlanması bakımından düzenliliğin ve mevzuata uygunluğun incelenmesi:
    1. kaydedilen bütün işlemlerin yürürlükteki genel ve özel kurallara uygun olup olmadığı;
    2. bütün gider ve gelirlerin yetki sınırları ve parasal limitler çerçevesinde ödenip ödenmediği, tahsil edilip edilmediği;
    3. bütün borçların ve mükellefiyetlerin kurallara uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığı ve yönetilip yönetilmediği.
    Mali dokümanları imzalama yetkisi

    (İng.) Financial signing authority

    (Fr.) Pouvoir de signer des documents financiers

    Bir ya da birçok kişiye tek başına veya birlikte kurum adına dış mali taahhüde girme bakımından verilen yetki.
    Mali yönetimin denetimi

    (İng.) Financial management audit

    (Fr.) Contrôle de la gestion financière

    Bkz. Performans denetimi.
    Mevzuata uygunluk denetimi

    (İng.) Legality audit

    (Fr.) Contrôle de legalité

    Bkz. Mali denetim.
    Muhasebe kontrolu

    (İng.) Accounting Control

    (Fr.) Contrôle comptable,

    Varlıkların korunmasına, hesapların ve mali tabloların güvenilirliğine yönelik olarak organizasyon planına, prosedürlere ve kayıtlara ilişkin kontrol. Bu yüzden bu kontrol:
    1. İşlemlerin uygulanmasında ve varlıklara ulaşılmasında yetkilendirmelere uygunluğu;
    2. İşlemlerin gerektiği gibi ve gerektiği zaman kaydını;
    3. Varlıkların muhasebe kayıtlarının fiili varlıklarla makul aralıklarla karşılaştırılmasını ve haklı görülemeyecek farklılıklar için uygun önlem alınmasını,

    Rasyonel olarak güvence altına alacak şekilde tasarlanır.

  • Ö
  •  
    Ön inceleme

    (İng.) Preliminary survey

    (Fr.) Étude préliminaire

    Denetlenecek kuruluş hakkında bilgi toplamak (ki toplanan bilgi sürekli denetim dosyasının ana ögesini oluşturur.) amacıyla yapılan inceleme. Bu inceleme, kuruluş bünyesinde sorumlulukların dağılımının bir ön görünümünü verir.
    Önemlilik

    (İng.) Materiality

    (Fr.) Importance relative

    Ortaya çıkarılan bir ya da bir çok hatanın bir referans noktasına göre mukayesesinin sonucu.
    Önemlilik eşiği

    (İng.) Materiality level

    (Fr.) Seuil de signification

    Denetçinin, incelenecek bir ana kütlede müsamaha ile karşılayabileceği eksikliklerin, mevzuata aykırılıkların ya da düzensizliklerin maksimum sınırı. Denetçi tarafından önceden belirlenen önemlilik sınırı denetimlere konu olan örnek büyüklüğünü etkiler. Bu sınır ne kadar düşükse, gerçekleştirilecek denetimlerin hacmi o kadar büyük olacaktır.
     Örnekleme

    (İng.) Sampling

    (Fr.) Échantillonnage

    1. Bir örneğe dahil etmek üzere bir istatistiki ana kütleden kalemlerin seçimi süreci ve bu amaca ulaşmak için kullanılan metod
    2. Bütün ana kütle için gerekli olacak şekilde sonuçlar çıkarmak amacıyla bir ana kütleden seçilen kalemlerin incelenmesi.
  • P
  •  
    Performans denetimi

    (İng.) Performance audit

    (Fr.) Contrôle de performance

    Yönetimin bütün kademelerini, bunların programlanmaları, uygulanmaları ve izlenmeleri aşamalarındaki tutumluluk, verimlilik ve etkinlik açısından kavrayan denetim.
    Periyodik rapor

    (İng.) Periodic report

    (Fr.) Rapport périodique

    Denetlenenin büyüklüğü ve denetim kurumunun sahip olduğu kaynaklar dikkate alınarak düzenli aralıklarla hazırlanan rapor. Bu aralıklar genellikle yöneticilere düzeltici önlemler almaya yetecek zamanı vermelidir.
  • R, S
  •  
    Referans ana kütlesi

    (İng.) Reference population

    (Fr.) Population de référence

    Özel bir ilginin bulunduğu ve inceleme kapsamlı ise bulgunun dayanacağı veyahut da inceleme kısmî ise sonuçların öneminin kapsamının genişletileceği yer ve zaman bakımından sınırlı set
    Sistem

    (İng.) System

    (Fr.) Système

    Bir hedefi gerçekleştirmek üzere denetlenenin birbirleriyle ilişkilendirdiği ögelerin toplamı. Bir sistem, girdileri, yürütülen faaliyetleri, bu faaliyetlerin yürütülmesi için kullanılan kaynakları, üretilen çıktıları ve çıktıların dış dünyadaki etkilerini içerir. Öte yanda sistem öngörülen sonuçların elde edilmesini güvence altına almak üzere bütün ögelerin yönlendirilmesinde yararlanılan organizasyonları kapsar.
    Sistem tabanlı denetim

    (İng.) System-based audit

    (Fr.) Contrôle basé sur létude des systèmes

    Denetçinin denetlenenin sistemlerini, özellikle iç kontrol sistemlerini incelediği, iç kontrol sistemlerinin güçlü ve/veya zayıf noktalarını belirlediği ve daha sonra da bunun ışığında kanaat üretmesi için gerekli denetim çalışmasının yerini, niteliğini ve kapsamını tayin ettiği denetim türü. Uygulamada, yönetim sistemleri, iç kontrol sistemleri ve prosedürler güvenilir görünüyorsa; denetçi, sistemlerin öngörülen iç kontrol hedeflerine ulaştırmasını doğrulamak bakımından anahtar denetim noktalarıyla ilgili testler yapar ve gerekli gördüğü diğer analitik kontrolları uygular. Durum böyleyse, sistemlere güvenilir ve denetçi, geçerli sonuçlar formüle etmek için hesaplarla ilgili yönetim bilgileri üzerinde yapmayı gerekli gördüğü testlerin miktarını minimum bir seviyeye kadar düşürebilir. Aksi halde, yani sistemler ve prosedürler güvenilir değilse, yürütülecek denetimler geçerli sonuçlar elde edilmesi sağlanıncaya kadar genişletilir ve derinleştirilir.
    Sistemlerin incelenmesi

    (İng.) Systems study

    (Fr.) Étude des systèmes

    Denetlenenin yönetim sistemleri ile iç kontrol sistemleri hakkında derinliğine bilgi elde etmek amacıyla düzenleyici, organizasyonel ve mali nitelikteki bütün bilgilerin incelenmesi. Bu inceleme ilkin sistemlerin ve iç kontrolların tasvirini yapmayı, daha sonra bu tasvirin doğruluğunun saptanmasını ve nihayet bütün bir değerlendirilmesinin yapılmasını içerir.
    Spesifik denetim hedefi

    (İng.) Specific audit objective

    (Fr.) Objectif spécifique de contrôle

    Bir genel denetim hedefinin, denetim sırasında kontrolu yapılacak spesifik noktalar serisine dönüştürülmesi.
    Stratejik planlamanın denetimi

    (İng.) Strategic-planning audit

    (Fr.) Contrôle de la planification stratégique

    Kuruluşun ana (genellikle uzun vadeli) hedeflerinin gerçekleştiğini ve kaynakların elde edilmesine, kullanımına ve elden çıkarılmasına yönelik politikalara ve stratejilere uyulduğunu sağlamayı konu alan denetim.
    Sürekli denetim dosyası

    (İng.) Permanent audit file

    (Fr.) Dossier permanent

    Önceki denetimlerin sonuçları dahil olmak üzere denetim için sürekli olarak yararlı olacak nitelikteki bilgileri içeren dosya. Bu dosya denetlenenin ve yürütülen denetim faaliyetlerinin durumlarındaki değişikliklere bağlı olarak güncelleştirilmelidir.
  • Ş, T
  •  
    Şekil yönünden kontrol

    (İng.) Formal control

    (Fr.) Contrôle formel

    Bir prosedürün ya da dokümanın şekil yönünden kontrolu. Örneğin. Bir imzanın, kaşenin, tarihin bulunması ve uygunluğu.
    Tamamlanan denetimin kalitesi

    (İng.) Quality of audit performed

    (Fr.) Qualité du contrôle exercé

    Bkz. Denetimin tamamlanmasından sonraki kalite kontrolu
    Tarafsızlık

    (İng.) Objectivity

    (Fr.) Objectivité

    Denetçi ile denetlenen arasındaki ilişkilerde vazgeçilmez bir davranış. Tarafsızlık, denetçinin bulgularının ve raporlarının, sadece yürürlükteki kurallara, kabul görmüş prensiplere ve uygulamalara uygun olarak denetim sırasında elde edilen olgulardan etkilenmesini güvence altına alır.
    Tasdik (doğrulama) fonksiyonu

    (İng.) Attest function

    (Fr.) Attestation des comptes

    Yetkili bir dış denetçi tarafından hesaplar ve mali tablolar hakkında mesleki bir kanaatin beyanı.
    Telafi edici kontrollar

    (İng.) Compensating controls

    (Fr.) Contrôles compensatoires

    Bir sistemdeki zayıflığı bir dereceye kadar telafi eden kontrollar. Örneğin, bir ücret sistemi kendi başına bütün çalışanlara düzenli bir biçimde ödeme yapılmasını güvence altına alan yeterli kontrol prosedürlerini içermeyebilir. Ancak çalışanlar ödenmeyen ücretlerini talep ettikleri ölçüde telafi edici kontrollar olarak işlev görürler.
    Temsili örnek

    (İng.) Representative sample

    (Fr.) Échantillon représentatif

    İçinden alındığı bütün ana kütle açısından tipik olduğu kabul edilen örnek. Bu tip örneklere ilişkin test sonuçları bütün ana kütleyi kapsayacak şekilde yaklaşık olarak hesaplanır.
    Tolerans sınırı

    (İng.) Tolerance level

    (Fr.) Seuil de tolérance

    Bkz. Önemlilik eşiği.
    Tutumluluk

    (İng.) Economy

    (Fr.) Économie

    Kalite ve miktar yönünden uygun malî, beşeri ve maddi kaynakların uygun zamanda ve en düşük fiyatla sağlanması.
    U, V, Y  
    Uygunluk testi

    (İng.) Compliance test

    (Fr.) Sondage de confirmité

    Sistem tabanlı denetimin bir parçası olarak kullanılan bu denetim metodu, denetçi tarafından seçilen önemli kontrolların öngörüldüğü gibi işlediğini sağlamaya yönelir. Eğer uygunluk testi önemli kontrollarda yetersizlikleri ortaya koyarsa, denetçi yetersizliklerin kapsamını daha açık ve seçik değerlendirmek üzere ilave denetimler (örneğin, maddi doğruluk testleri) yapmak durumunda olacaktır.
    Verimlilik

    (İng.) Efficiency

    (Fr.) Efficience

    Mali, beşeri ve maddi kaynakların belli miktarda kaynakla çıktıları azami dereceye çıkaracak ya da belli kalite ve miktarda çıktı için girdileri en aza indirecek şekilde kullanımı.
    Yapıcı yaklaşım

    (İng.) Constructive approach

    (Fr.) Approche constructive

    Denetlenenin durumunu ve yerine göre alınan düzeltici önlemleri dikkate alarak bulguların sunulma tarzı. Denetçi tarafından, mümkün olduğu ahvalde, aksaklıkların düzeltilmesi amacıyla tavsiyelerde bulunulmalıdır. Ancak, denetçi bu durumun gelecek denetimler bakımından bir ön bağlayıcılık olmadığını hatırlatmalıdır.
    Yatay denetim

    (İng.) Horizontal audit

    (Fr.) Contrôle horizontal

    Denetçi tarafından seçilen belli bir konunun birçok kuruluşta ya da bakanlıkta incelenmesi.
    Yönetim mektubu

    (İng.) Management letter

    (Fr.) Lettre de contrôle

    Bkz. Denetim mektubu.
    Yönetim uygulamalarının denetimi

    (İng.) Management-practice audit

    (Fr.) Contrôle des pratiques de gestion

    Yöneticilerin kararlar almada, bu kararları uygulamada ve arzulanan sonuçların ne ölçüde gerçekleştiğini değerlendirmede yararlandıkları çeşitli sistemlerin ve metodların denetimi.
    Yönetim ve iç kontrol sistemleri

    (İng.) Management and internal control systems

    (Fr.) Systèmes de gestion et de contrôle interne

    Kuruluşun kendi amaçlarına ulaşmasına imkân sağlayan iç organizasyon, prosedürler ve uygulamalar bütünü olup şunları içerir:
    1. politik ve idari kararların hazırlanmasında yararlanılan planlama sistemlerini;
    2. emirlerin organizasyonun üst noktasından alt kademelerine sorumlulukların dağılımını gösterecek şekilde iletilmesine imkân veren uygulama sistemlerini; ve
    3. prosedürler ve uygulamalar aracılığıyla kuruluşun iç kontrol prensiplerine uygun olarak işlemesini güvence altına almaya imkân sağlayan iç kontrol sistemlerini.
    Yönetsel denetim

    (İng.) Administrative audit

    (Fr.) Contrôle administratif

    Yönetimce verilen yetkilendirme işlemleriyle sonuçlanan karar verme süreçlerine ilişkin organizasyon planını, prosedürleri ve dokümanları kapsayan ama bunlarla sınırlı olmayan denetim.